Avusturya / Viyana / Viyana Teknik Üniversitesi / Bilgisayar Mühendisliği
Karadeniz Teknik Üniversitesi / Trabzon
Yurtdışındaki hayatın, eğitimin nasıl olduğunu merak ettiğim için Erasmus öğrenci değişim programına başvurdum. Diğer bir neden de yabancı dilimi geliştirmekti.
Seçebileceğim üniversiteleri araştırdım. Viyana Teknik Üniversitesi’nin dünyanın en iyi onuncu üniversitesi olduğunu öğrendim ve burayı tercih ettim.
Okulun öğrenci değişim programını kazandığım için burs alarak geldim ancak doğal olarak o burs yetmiyor, ailenin de desteklemesi gerekiyor. Burada TL’nin hiçbir değeri kalmadığı için maddi sıkıntı yaşıyorsunuz. Çalışmak gibi bir imkan yok çünkü kanunen yasak. Ama bazı zamanlarda keşke çalışabilsek diye düşünmedim değil :)
İstediğiniz kadar ders alabiliyorsunuz. Diğer bir deyişle geçebileceğinizi düşündüğünüz kadar ders seçebilirsiniz :)
Bütün bölümlerden ders alabildiğiniz için üniversitenin bütün öğretim üyeleri sizin. O nedenle tam sayıyı da bilmiyorum. Bazı derslerin hem bir hocası hem de iki asistanı var. Hoca derse gelmediğinde dersi onlardan biri anlatıyor. O dersin laboratuvarlarına da onlar giriyor.
Viyana yaşanılabilir en iyi şehir seçildiği için zaten arada oldukça fark var. Her yere ulaşım çok kolay. En uzak noktaya bile otuz dakika gibi kısa bir sürede ulaşabiliyorsunuz. Otobüs, metro, tramvay bekleme gibi bir derdiniz yok. Ulaşım araçları belli sürede gecikme yapmadan orada oluyor zaten. Diğer yandan teknik müzede çocuklar için (İlgilenen herkes için aslında çünkü benim de oldukça ilgimi çekmişti) bir bölüm var. İlkokul, ortaokul, lise için çok faydalı. Her şeyin mantığını görsel olarak görebiliyor çocuklar. Kendileri yaparak inceleyerek öğreniyorlar hatta. Film, tiyatro, mimarlık için festivaller de oluyor. O bölümlerde okuyan herkes gidip yerinde inceleyebiliyor. Yani mesleklerini gerçek hayatta öğreniyorlar.
Buddynetwork adında yabancı öğrencilerin Viyana’ya ve okula daha hızlı alışmaları için kurulmuş bir topluluk var. Erasmus öğrencileri için kurulmuş olsa da tüm öğrenciler katılabiliyor. Haftada en az dört etkinlik oluyor. Bir de aralarda teknik gezi ya da değişik geziler düzenleniyor. Herkes bence bu tür etkinliklere zaman ayırabilir. Bu etkinlikleri oluşturan ekip genelde yüksek lisans öğrencisi olduğu için onlar çalışıp zaman ayırabiliyorlarsa herkes ayırabilir bence :)
Her zaman “hocam benim bir sorum vardı, şurayı anlamadım” diye kapısını çalamıyorsunuz. Belli görüşme saatleri var. O saatler içinde gidip sorunuzu sorabilirsiniz. Bu da bana biraz resmi görünmüştü en başlarda ama resmiyetten çok hocaların kendi projelerine zaman ayırmak için uyguladığı bir yöntem bu. Soru sorduğunuzda zevkle yanıtlıyorlar, “işim var, sonra gel” demiyorlar. Öğrencileri bilinçli yetiştirmeye çalışıyorlar. Bir şeyler öğrenmek isteyen öğrenciye her zaman kapı açık.
Türkiye’de bizim bölümün zaten tek bir amfisi var. Onu da elektrik-elektronik bölümü ile ortak kullanıyoruz. Burada neredeyse bütün bir bina amfi. Dersler az kişilik sınıflarda işleniyor ama her şey yeterli. Neredeyse her dersin kendine ait laboratuvarı olduğu için laboratuvar bulmakta da zorlanmıyorsunuz. Bir tane laboratuvar dersi aldım. Dersin kendi web sayfasından gerekli dosyaları indiriyorsunuz, gruplar belirleniyor, grup arkadaşlarınızla uygun olan günleri ve saatleri seçip randevu alıyorsunuz. Eğer yer yoksa başka bir gün seçiyorsunuz zaten. Gittiğinizde o yer size tahsis edildiği için yer bulamama gibi bir derdiniz yok .
Bizim üniversitelerimizde alacağımız dersler belli, her şey belli. Hocalar bizi iteliyor. Burada kendiniz karar vermek zorundasınız. Her şeye kendi kendinizi itmek zorundasınız. Yani ne istediğini bilen gençler yetişmiş oluyor en baştan.
Bir çok spor ve sanat kursları var. Bunlardan istediğinizi seçip katılabilirsiniz.
Yukarıda da belirtmiştim. O topluluğu zaten üniversite öneriyor ve siz de katılabiliyorsunuz. Burada böyle etkinlikler çok önemli. Bütün hocalar ve üniversite yönetimi de bunu destekliyor. Amfilerin, sınıfların, boş kullanım alanlarının gece 23’e, belki daha da geç saate kadar kullanımına izin veriliyor. Türkiye’de iken amfiler için izni sabah saatlerinde bile zor alabiliyorduk.
Şu an öyle bir rol modelim yok. Bu konuda bir çalışma olup olmadığını da hiç bilmiyorum.
Evet. Örneğin şimdiye kadar iki teknik gezi oldu. Her yapılan, öğrenilen şeyin tecrübe olacağına inanıyorum. Yüksek lisans öğrencilerine daha çok imkan sunuluyor ama bu konuda. Örneğin benim oda arkadaşım ekonomi bölümünde yüksek lisansını yapıyor ve Porsche şirketinde staj imkanı sağlandı.
Katkılarından dolayı Ece Çağlayan'a çok teşekkür ederim.
Follow me on Twitter