14/10/2008
güç peşinde koşan kadınlar. ve onlara aşık olmakla lanetlenmiş ben... hayat bir yanılsama ise aşk da öyle. hüznümü yazdığım duvarlarımı boyamış annem. keşke onun anlattığı gibi olsaydı kadınlar, ya da ben hep onun öğrettiği kadarını bilseydim. ama yıllar oldu artık dönüşü olmayan yola gireli. kim bilir kaç kadın tanıdım annemden sonra. ve bir o kadar da senden sonra... tanımasaydım ben boyardım belki kendi odamın duvarlarını. oysa fırça tutmaktan ne kadar uzak şimdi yorgun ruhum.
dünyayı trabzon'un daracık sokaklarından ibaret sandığım günlerde tanıdım seni. yazmak ibadetim oldu sana. yazmazsam günahkarım. tanıdığım bütün kadınlar kıskandılar bu yüzden seni. ben de bu gece bir ayin düzenledim sana, cennetine girebilmek için. saf olsun diledim. ben de, cennetin de... boyalı duvarlarıma özgür bir aşk masalı yazmayı diledim ama özgürlük sorularımın oluşturduğu sisin ardında kaldı. özgürlük, seni sevmek gibi düşlerimin sırça köşkünde kaldı. özgürlük, aşkımla kalbimde gömülü kaldı. koca bir ömür geçti. aşk ne sana, ne bana kaldı.
Follow me on Twitter