Bir düş kurdum. Adını 4Primes koydum.
Bu yaziyi yazmamin benim icin hicbir ozel sebebi yok. Tek amacim tarihe not dusmek ve okuyanlarin isine yarayabilecegini dusundugum bir takim olaylari paylasmak.
4Primes bir ekibi betimlediginden yazinin genelinde ozneleri birinci cogul sahis olarak kullanmaya ozen gosterecegim. Oznesi birinci tekil sahis olan cumleler ise cogunlukla olmasini cok istedigim ama bir sekilde ekibe kabul ettiremedigim ya da ekip icinde surekliligini saglayamadigim olgulari ifade edecekler. Ayrica daha once de soyledigim uzere Turkce karakterler artik canimi acittiklarindan bu yazida kendilerine yer bulamadilar.
Kurulusundan itibaren 4Primes'in duzenli bir yazili arsivi olmasini istedim. Ilk zamanlar kismen basarabildigimiz bu istek ile okumakta oldugunuz yazida ayrintilar verebiliyorum, yer yer belgeler sunabiliyorum.
Bana en cok yardimci olan belgeler sirket tarihcesi ve calistay gundemleri ile karar tutanaklari oldu. Bunun disindaki en onemli belgeler elbette ki e-postalar. Bu sebeple zorunlu olmadikca e-postayi diger iletisim yollarina tercih etmemenizi, elinizde bir sekilde kaydi olacak iletisim yollarini kullanmaya ozen gostermenizi oneririm.
Iyi yaptigimiz pek cok sey var aslinda. Cok ayrintiya girmeden aklima gelenleri hizlica saymak istiyorum. Staj API; KTU Bilgisayar Olimpiyatlarina sponsorlugumuz ve hazirladigim ozel sorular; ozel soruyu cozen ogrencilere sagladigimiz staj imkani; staj surecimiz; Ozgur Web Gunleri ve PostgreSQL konferansi sponsorluklarimiz; Play Framework sunumlarimiz; Play Framework Google Grubu'nu kurmamiz; Hazelcast, ElasticSearch, Play gibi teknolojileri erken zamanlarindan itibaren projelerimizde kullanmamiz; logomuz ve web sitemiz; Scrum ve Kanban uygulamamiz; yaptigimiz islerdeki kalite cabamiz... Fark yaratmak istemistik ve bir nebze de olsa bunu basardik. Huzurluyum...
4Primes ekibinin uyelerinin tamami iki bucuk yillik sure boyunca nadiren fiziksel olarak ayni ortamda bulundular. Duzenli olmasini cok istedigim halde yalnizca iki kez tum ekibi ayni cati altinda toplayan calistaylar duzenleyebildik. Bu calistaylarda hem gecmisi irdelemeyi hem de gelecegi planlamayi hedefliyordum. Ancak calistay gundemlerinde gorebildigim kadariyla gecmisi irdelemeyi "neler iyi gitti ve neler kotu gitti" sorularini sorarak ayrintilandirmamisiz. Bu da bizim gelecegi planlama ve surecleri iyilestirme noktasinda eksik kalmamiza yol acmis.
27-30 Kasim 2010 tarihleri arasinda yaptigimiz ve anahtar kelimeleri "Iletisim, Empati, Motivasyon, Sabir" olan 1. Geleneksel 4Primes Calistayi'nda soyle bir karar almisiz.
Günlük Skype toplantıları yapılmalı ve düzenli katılım sağlanmalı.
Ikinci ve son calistayi ise 15-20 Subat 2011 tarihleri arasinda yapmisiz ve anahtar kelimeleri "Gelisim ve Sureklilik" olarak belirlemisiz. Buraya kadar her sey oldukca guzel gorunurken ikinci calistayin karar tutanaginda asagidaki kucuk ayrinti dikkat cekiyor.
Günlük ve haftalık Skype toplantılarının pratikte mümkün ve gerekli olmadığı sonucuna varıldı. İletişimin temel ilkelerimizden biri olduğu vurgulandı.
Art arda gelen cumlelerin birbiriyle celisiyor olmasi bir tarafa gunluk toplantilarin hayati oneminin goz ardi edilmesi 4Primes'in sonunu getiren en onemli etkenlerden biri olmus ne yazik ki. Oysa tutanaktaki cumleler ne kadar da masum gorunuyorlar, onlari yazan biz de cok masumduk eminim, sonu gelen 4Primes da...
Birinci calistayin anahtar kelimeleri gercekten iyi secilmis. Arkalarinda iletisimi one cikaran, iletisimin onemini kavrayan birilerinin oldugunu dusunduruyorlar. Ancak son anahtar kelime olan sabir yeterli onemi gormemis olacak ki bir sonraki calistayda ve aslinda o calistaya kadar olan sure icerisinde iletisim gozden dusmus.
Son 5 ayimi gecirdigim VNGRS, offshore olarak calisan bir firma ve bence basarisini asla aksatilmayan gunluk toplantilara ve iletisimi artirma odakli surecine borclu. Bu tur surecler ayrica cok hizli buyuyen ya da degisen ekiplerin uyum problemlerini de en aza cektiklerinden kucuk, orta, buyuk olcekte her tur sirket tarafindan goz onunde bulundurulmalilar.
Ozellikle kucuk ekiplerde bir kisinin motivasyonu digerlerini de dogrudan etkiler. Bu etkileme aradaki motivasyon farkina ya da insanlarin karakterlerine gore bileske motivasyonu dusurebilir ya da artirabilir. Bu etkilesim bizde motivasyon kaybi olarak kendini gosterdi. Bu noktada kendi kendine is yapabilen, kendi kendine mutlu olabilen ve is disiplini olan bireyler ile calisilmasi gerektigini savunabilirim. Hatta teknik yeteneklerin bunlardan sonra geldigini one surme cesaretini gosterebilirim. Bu niteliklerin yanina yazili ifade gucunu koymaktan da cekinmiyorum. Yazili ifade bence insanlarin dusunme yontemlerini yansitan en onemli gostergedir. Dusuncelerini yazili olarak duzgun ifade edebilen bireylerin analitik dusunme pratiklerinin de cok daha ileride oldugunu dusunuyorum. Bahsettigim nitelikler 4Primes icin ne yazik ki yeterince gerceklesemedi.
Birinci calistay gundemindeki onemli maddelerden birini "Birlikte calısabilirlik ve iletisim icin kararların alınması. Sirket ici roller ve mekanizmaların olusturulması." olarak belirlemisim. Calistayin karar tutanaginin ilgili maddesine baktigimda kararin tamamen iletisim sorunlarina ayrildigini, sirket ici rollerle ilgili tek bir cumle bile olmadigini goruyorum. Ikinci calistay karar tutanaginda ise proje sorumluluklari ve periyodik isler(sunucu bakim vs) icin gorev dagilimi yer aliyor. Sirketin genel yapisi icin hicbir rol belirlememisiz. Tutanaklarda teknik sorumluluk, is uretme, pazarlama gibi islerin nasil gerceklestirilecegiyle ilgili tek bir satir bile yer almiyor. Belirli bir proje uzerinde calisan, yatirim almis sirketler icin bu tur roller cok onemli degildir. Ancak bizim gibi yazilim/danismanlik/egitim sirketlerinde isin nasil ve kim tarafindan uretilecegi kararlastirilmis olmalidir. Aksi halde ya herkes her isi yapmaya calisir, isler karisir; ya kimse hicbir is yapmaz ya da tum sorumluluk tek bir kisinin uzerine kalir ve verim duser.
4Primes hikayesinin boylece sonuna gelmis olduk. Kapanisin anahtar kelimeleri ile hikayeyi bitiriyorum.
Iletisim, motivasyon, is disiplini, gorev dagilimi
Follow me on Twitter